20 Ocak 2011

Tıksırıncaya Kadar....da, içecek miyiz, yiyecekler mi?

T.C. Başbakanı, bir kaç gün önce, içki yasaklarına gelen tepkilerle ilgili bir açıklama yaparken şöyle bir cümle kurdu:
....8 yıldır kimin yaşam tarzına müdahale ettik? Kimin yaşamına, giyimine kuşamına müdahale ettik? Herkes istediği gibi giyiniyor, istediği gibi eğleniyor, istediği gibi içiyor, hangisine dedik ki, sen ne kadar viski içiyorsun, şarap içiyorsun, ne kadar bira tüketiyorsun? Böyle bir derdimiz oldu mu? Iksırıncaya tıksırıncaya kadar içiyorlar...
Şimdi bir başbakanın, içki içen vatandaşları için böyle ifadeler kullanmasını tartışmaya gerek yok, çünkü nafile tartışmalar bunlar. 8 yıldır yaşadıklarımız bize başbakanın üslubu hakkında yeterince deneyim sağladı. (bkz. "ananı al da git", -hakkını arayan işçiler için "hırsız bunlar",  -şehit ailelerine: "askerlik yan gelip yatma yeri değildir", vb..) O sebeple biz başbakanın hizmet ettiği halka karşı kullandığı bu üsluptan çok, kullandığı tabiri doğru yerde mi kullanmış ona bakalım.
"tıksırıncaya kadar" tabiri, pek çok kişinin de bildiği ve dilimize yerleştiği üzere, üstad Tevfik Fikret'in Han-ı Yağma şiirinde kullanılmıştır.
Tevfik Fikret (1867-1915)

Han-ı Yağma

Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazi!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...


Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;

Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtiıamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!


Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Tevfik Fikret

Şimdi T.C. Başbakanının bu tabiri kullanması için aklıma gelen tek bir kelime var, manidar.

Biz tıksırıncaya kadar içiyoruz, bu arada birileri de tıkrısıncaya, çatlayıncaya kadar yiyorlar..
memleket manzarası bundan ibaret...

afiyet olsun.....

Not: bu konuyu irdeleyen çeşitli yazılar çıktı basında, ben denk geldiklerimi aşağıya ekleyeceğim:
http://www.red.web.tr/site/haber_detay.asp?haberID=573
http://www.milliyet.com.tr/tiksirincaya-kadar-icmek-/hasan-pulur/yasam/yazardetay/20.01.2011/1341631/default.htm

3 yorum:

solar dedi ki...

ben de ilk duyduğumda aklıma bu şiir gelmişti, serbest çağrıştı:) çok da kullandığımız bir tabir olmadığından herhalde, tıksırmak.

Jilfeym dedi ki...

padişahım çok yaşa, çok tıksır.

cosmo dedi ki...

@solar, çağrışım ne kadar güzel birşey değil mi?:) bir kelime insanı nasıl ele veriyor veya, nerelere götürüyor..
@Jilfeym, padişahlar tıksırmaz, onlarda çok sağlam kapasite vardır, haşmetlidirler :))