08 Mayıs 2007

Fok vardı, bir de kuş

"Alkoller aldım bu gece" Atilla Atalay'ın "Fok vardı,bi de kuş..." hikayesinin harika cümlesidir.. içki içerken sık sık tekrarladığım cümledir aynı zamanda.. zaman zaman okuyup, bolca güldüğüm güzel hikaye:
Bi cümle kurucam ama.. yani aslında beynimde kurdum da, asıl sorun söylemekte... Kim bilir nasıl konuşuyorum.. Susayım en iyisi.. Birileri bana bakıyo mudur acaba? Her neyse, onlar kendilerine baksınlar; herkes kelle.. Alkoller aldım bu gece.. Onlar ki üç bağlı karbon atomuna bir ya da daha fazla hidroksil grubunun bağlanmasıyla nitelenen bileşiklerdir.. Ulan nerden geldi şimdi bunlar aklıma. Elalem unutmak için içer, ben niye lise son kimya bilgileri dahil tuhaf şeyleri hatırlarım...

Ve fakat Sedat nerde? Ben buraya onunla bir şey konuşmaya geldim, nitekim konuştuk da.. sonra o burdaki arkadaşlarına daldı.. ben sıkıntıdan alkoller içtim. Şimdi yerimden kalkıp herifi arayacak gücüm yok.. hayır kalkarım kalkmasına da.. Yok ama, kalkamam.. Her neyse, şimdi cümle tamam, kurdum onu.Yanımdakilere Sedat nerede diye soracağım. Fakat hedefi doğru saptamak gerek. Yakın çevremde aynı gözlük çerçevesi ve saç traşına malik beş adam var (sıfır ense traşı, yarım çerçeve ince beyaz gözlük) Bunlardan biri Sedat'ın arkadaşıydı... Keşke ayıkken üstüne işaret falan koyaydım. Hangisiydi... Konuşmalarından bir şeyler çıkarmaya çalışıyorum. Bi tanesi Akdeniz fokları üzerine bi belgesel çekip TRT2’ye satmayı planladığını anlatıyor. Bu diil... Bir daha karıştırmamak için fokçu adamın ayakkabılarına baktım. Kahverengi süet. Evet, fok belgeselcisini ayakkabısından beynime işaretleyip Sedat'ı soracağım insanlar listesinden attım. Fokçunun karşısındaki kendi gibi olan adam "şimdilerde gece kuşu formatında riıl taym, yolk şov çok reyting alır, dimi foklara şeettirmezsem... Salak dörtgöz. Gitti mi? Yok, hala burda. Ayakkabısından tanıdım, galiba...

Sedat'ı bulucam, o barmene bi kahve söyliycek, sonra taksiye götürecek beni, gazlayıp kaçıcam buralardan.. Yazık ki şu anda bunları tek başıma yapabilecek teknolojiye sahip değilim.. Nasıl sarhoşum.. Oysa, şuradaki foklardan kuşlardan daha usturuplu bilirim ben içmeyi.. Pirinden öğrendim, dayımdan.. Zarhoş Zeki'den.. Onüç yaşındaydım.. Alabildiğine yeşil, kocaman bir bahçedeydik.. Birileri, birileri daha. Dayım, bağdan henüz topladığı üzümleri derede yıkarken suda buğulanan rakı şişesini gösterip sen hiç rakı içtin mi yeğenim dedi. Sofradayız, sonra... Zeytinyağlı fasülyeler, peynirler, patlıcan kızartması.. İlk rakımın ilk yudumunu aldım. Öyle güp diye atmak yok, dedi. "Önce zeytinyağlı yiyip altlık yapacaksın. Rakıyı terbiye eden zeytinyavı. Arkasından peyniri, salatanı lokma lokma.. Ardından bi yudum su, sonra aslan sütü. Yoksa ölüyon zannedersin, rakı dünyayı dae edüverü adam. Hadi bakyın..."

Olmadı ama.. Sofrada dayımın arkadaşlarından biri "Hasta kalbimde yanan derdi niçin anlamadın.. Seni Leyla diye sevdiydim, siyah gözlü kadın" şarkısını söylerken, hayatımda içtiğim ilk rakı etkisini gösterdi.. Hüngür hüngür ağlamaya başladım.. Durduk yere o şarkı benim oldu.. Henüz siyah gözlü bir kadın yokken, ben onüç yaşımdayken.. Ağladım işte..

Sedat nerde peki? Söylediğine göre başından beri oradaymış. Bulunduğum taburede biyerlere giden benmişim. O yanıbaşımda oturup duruyomuş. Arada bir bana seslenmiş, duymamışım bile. Bir de sürekli ayakkabılarına bakmışım, buna bir anlam verememiş. Gülerek sürdürdü, sol yanımdaki adama fok taklidi yapmışım sonra... Derken bilmediği bir şarkı mırıldanıp ağlamışım. Suç bende abi, dedi Sedat.. "Aç karnına götürmeyecektim seni o bara.. Paşa paşa yemeğimizi yiyip sonra kutlıycaktık doğumgününü... Hem daha karı kız işimiz vardı... Hızlı gidip sakatladın kendini. Bana bak lan, zaman öylesine geçip gidiyo tripleri mi yoksa? Sahi kaç yaşında oldun sen şimdi?" Akşamdan kalma kırmızı gözlerimi ayakkabılarına dikip “dün gece onüç oldum" dedim. "Farkındayız, dün gece fok da oldun sen zaten"

Bu hikaye ve Atilla Atalay'ın diğer seçme hikayeleri için kaynak: http://www.atillaatalay.netfirms.com

7 yorum:

Jilfeym dedi ki...

: ))
süper bir hikayeymiş: )
benim böyle tatlı anılarım olmuyor sarhoş olduğumda hiçbirşey hatırlamıyorum(dum)
içmiyorum artık: )

Oktay dedi ki...

artık sarhoş olan arkadaşları toparlama görevini edindin yani :)) o da kutsal bir görevdir ama..

Jilfeym dedi ki...

en son kendimi denize attığım için arkadaşlarım tarafından yasaklandı: )

Oktay dedi ki...

:)) biraz sakıncalıymış tabii senin alkoller alman..

Jilfeym dedi ki...

yeni yazı istiyoruz!!!

Oktay dedi ki...

sipariş üzerine oldu gibi oldu ama, 2 tane birden yeni post açıldı bugün..

istediğim ölçüde şevkat gösteremiyorum buraya her zamanki gibi..

artık idare edeceksiniz..:)

Jilfeym dedi ki...

: ))çok forsluyum cidden:P