29 Ağustos 2006


sonunda!...
kısa da olsa tatil :)




fotoğraflar:
http://www.fotosearch.fr/photos-images/chaise-longue_1.html

08 Ağustos 2006

Akçakoca

Henüz tatil yapamamış (benim gibi :() bir grup arkadaşımla birlikte geçtiğimiz haftasonu yakın bir yerlere denize girmeye, dinlenmeye karar verdik.. Daha önceden gitmediğimiz biryer olsun istedik, o sebeple cumartesi sabah erkenden Akçakoca yoluna düştük.. Deniz, konaklama kalitesi, vs.. anlamında pek de tatmin edici olmamakla birlikte, genel anlamda güzel bir haftasonu oldu..
İzlenimleri de burdan paylaşmak istedim, oraya gitmeyi düşünen, merak eden olursa diye.. Kısa kısa sıralayacağım,
Öncelikle doğal anlamda güzel bir belde, yeşil, denize sahip, fındık bahçeleri bol..

1. Konaklama
: Ankara ve İstanbul'a yakınlığı sebebiyle hafta sonu tatilleri için popüler bir yer Akçakoca, o sebeple önceden otel/pansiyon araştırıp belkı yer ayırtıp gitmek zaman kazanma açısından faydalı olacaktır..
2 tane büyük otel, 20-25 tane de küçük otel ve pansiyon mevcut civarda.
Küçük otellerin büyük kısmı kalınabilir durumda ama bizim kaldığımız ve diğer bazı gezdiklerimiz temizlik açısından cok da başarılı değillerdi..
Fiyatlar genel olarak uygun, kişi başı 20-30 YTL civarına oda-kahvaltı veren pansiyon/otel bulabiliyorsunuz. Tabii bu fiyatlar hafta içinde 20 YTL ve altına düşebilir.
Bikac Otelin telefon numaraları şöyle:
Diapolis Otel 0380 611 37 41 (Pahalı)
Otel Akçakoca 0380 611 45 25 (Pahalı)
Koçan Otel 0380 611 21 22
Bayraktar Otel 0380 611 66 77
Sezgin Otel 0380 611 42 32
Bahar Pansiyon 0380 611 45 35
Mesen Otel 0380 611 44 36
Can Apart Pansiyon 0380 611 96 65
Yılmaz Otel 0380 611 47 41

2. Deniz: İnternette edindiğimiz bilgilere göre yaklaşık 30 km. sahili olan bir beldemiz. Biz çok küçük bir kısmını gezebildik ama denediğimiz iki plajında da yoğun bir deniz anası etkisi vardı. Özellikle Belediyenin "Mavi Bayraklı" Kale plajı, temiz görünüyordu, merkezdeki plaja göre de berraktı ama, fazlaca deniz anası barındırıyordu.. Bu sebeple deniz açısından pek de verimli geçmedi seyahat.. Neymiş: Belki mevsimsel geçici bişeydir ama, Akçakoca denize girmek için çok uygun bi yer değilmiş..

3. Rafting: Araştırma yaptığımız Akçakocayla ilgili internet sitelerinde yakınlardaki Melen Çayı üzerinde rafting imkanı olduğu yazıyordu. Biz de denizden randıman alamayınca, pazar sabahı erkence bir saatte rafting tesisinin bulunduğunu öğrendiğimiz Cumayeri'ne doğru yola çıktık.. Yollarda bilgilendirici pek bişey olmayınca, yöre halkı da rafting hakkında bihaber çıkınca yolu tespit etmek de pek kolay olmadı tabii.. Neyse sonuçta yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculuk sonrasında bahsi geçen rafting tesisinin bulunduğu Cumayeri'ne varabildik. Ve fakat tahmin edebileceğiniz üzere mevsimsel sebeplerle ağustos ayında Melen Çayında Rafting yapmak namümkün.. Sizin de aklınızda bulunsun, Düzce/Cumayerinde Rafting var diye yazın ortasında çıkıp gitmeyin.. Rafting sezonu Mart gibi canlanıp, Mayıs civarında filan bitiyormuş orada.. Yağış durumuna göre Haziranda'da belki mümkündür bazen ama, Ağustos ayında böyle bişey mümkün değil.. Neyse, aynı zamanda lokanta olan tesis'in restoran işletmecisi arkadaş bizlere birer çay ikram ederek, Rafting ve Düzce'nin turistik, tarihi yerleri hakkında bilgi verdikten sonra biz dönüş yoluna koyulduk...

4. Yemek/İçmek: Tabii haftasonu kısıtlı zaman tatili olunca, bir de güzel yiyelim, içelim diye düşünüyor insan doğal olarak.. Özellikle Amasra'ya nadiren de olsa yapılan rakı-balık turlarını düşününce.. Neyse, sözü uzatmayalım, Akçakoca'da internet sayfalarında olduğu gibi pek fazla yöresel yiyecek bulmak pek mümkün değil, ya da biz bulamadık.. Balıkçı barınağında güzel bir öğlen yemeği yedik, hamsi, çinekop ve salata ve "su"dan oluşan.. Balıkçı barınağı çevresinde güzel balık lokantaları mevcut ama, hemen hemen hiçbirinde içki satılmıyor!.. Akşam yemeği için içki de içebileceğimiz çok az sayıdaki restorandan birisi olan "Kamelya" adındaki restorana gittik.. Deniz kıyısında, yeri oldukça güzel.. Mezeleri fena değil, salataları biraz sıradan, vs.. Sonuçta Ankara'daki sıradan bir meyhane/lokantadan daha öte bişey yoktu.. Deniz sesi dışında.. Neymiş: Akçakoca'yı Amasra gibi düşünmemek gerekiyormuş yemek/içmek anlamında da..

Netice: Akçakoca hakkında benim izlenimlerim böyle. Sonuçta kısa süreli bir geziydi ve gözden kaçırdığım, bilmediğim pek çok şey olabilir.. Ama genel anlamda Akçakoca bana çok cazip bir hafta sonu tatil mekanı gibi gelmedi.. Akçakoca ile ilgili bilgi alabileceğiniz bikaç internet sitesinin adresleri de şöyle:

http://www.ntvmsnbc.com/modules/yakinyerler/akcakoca.asp

http://www.akcakoca.org/
http://www.akcakoca.bel.tr/